• Home
  • YAZILAR
  • Rêber idi Van’a Direniş Ruhu Üfleyen, Van’ı Kendisi Gibi Sessiz Bir Direnişçi Kılan… 

Rêber idi Van’a Direniş Ruhu Üfleyen, Van’ı Kendisi Gibi Sessiz Bir Direnişçi Kılan… 

By on 9 November 2017 0 862 Views

ŞEHİT RÊBER ANISINA…

 

Adı Soyadı: Ömer Yamaç

Kod Adı: Agit (Rêber) Gabar

Şahadet Tarihi: 6 Ekim 2016

 

Kod ismi Agit idi ama bizler ve tüm Van halkı O’nu Rêber diye tanıdı.Tüm anılarımıza Rêber diye nakşetti benliğini. Rêber arkadaş katıldıktan sonra siyasi çalışmalarda faaliyet yürütüyor. Şehirlerin yabancısı değildi. 24 Temmuz’da Önderliğin yürüttüğü süreç TC devletinin gerilla alanlarını yoğun bombardımanı sonucu bozulmasıyla savaş daha ağırlıklı olarak şehirlerde yaşanmaya başladı. Kürdistan şehirleri öz yönetimini ilan edip, büyük bir direniş geliştirdiler. Bu direnişlerin öncülüğünü YPS yapmaktaydı. Rêber arkadaş da bu süreçte Van’a geldi. Çok yoğun bir savaş süreciydi. Büyük direnişlerle Mazlum, Hayri’lere ulaşmak için tarih büyük bir fırsat vermişti. Düşman en vahşi yötemlerle halka yöneliyor, halkı toplu katliamlardan geçiriyorlardı. Cizir’de, Sur’da direniş bodrumlarında direnişçileri, yüreği özgürlük için çarpan tüm insanları canlı canlı yakıyorlardı. Tarih sahnelerinde  büyük bir trajediye yaşanıyordu, bunun karşında tüm dünya üç maymun rolünü üstlenmişti. Mehmet  Tunç’un yanan bedeni, Kürt halkının direniş hücrelerini alevlendirmesi gerekirken, halkın öz savunma ruhu küllenmeye yüz tutmaktaydı.

Kırsaldaki arkadaşların üslenme vakti olduğundan içerde az sayıda arkadaş kalmıştı. Cephanemiz yok denecek kadar azdı. Bir milyonluk şehir hakikat sözünün elçiliğini yapan bu güzel insanları koruyamayacak duruma getirilmişti. Beton yığınlarına dönüşmüş şehirde, gidebileceğimiz yerler sayımızı geçmiyordu. Bizi ölüme mahkum görenler vardı. Biz de onlarda müebbet sindirilmişliği görüyorduk. Fakat bizim ölümümüz, halkımızın tarihi beraati içindi. Devrimci olmak, kendinden feragat edip halk için umutla yürüyebilmektir. Rêber arkadaş bu gerçekliğin bilincindeydi. Düşmanın yoğun baskıları Rêber arkadaşın kararlılığını, hırsını büyüten durumlardı. Dayanılması ve kabullenmesi zor olan bu yoğun savaş sürecinde Cizre’ye , Sur’a ve yaşanan şehadetlere cevap olamamaktı. Rêber arkadaş bu sorumluluğu tüm ağırlığıyla, sakin kişiliğinde en yoğunca yaşayan arkadaşlardandı. Çok sakin bir duruşu olmasına rağmen sessiz değildi. Espiri yaptığında insan gülmeden önce acaba gülmem gerekiyor mu sorgulamasına gidiyordu. Hiç olmaz demezdi ama gerçekçiydi. Halkımız fazlasıyla bize gerçekçi olmayı öğretmişti. Rêber arkadaş Marmara Üniversitesi’nde hem arkeoloji hem de felsefe bölümü okumuştu. Derin ve bağlı bir arkadaştı.

Çalışmalarımız daha çok İpekyolu ilçesi, özelde Xaçort (hacıbekir) mahallesinde yürütülüyordu. Xaçort, Ş. Zınar Raperin arkadaşın mektubunda belirttiği gibi yurtsever bir mahalledir. Bu yüzden çok ihmal edilmiş, belediye çalışmaları yürütülmemiş, alt yapı çalışmaları bile son birkaç yılda yapılmıştır. Bu da bizim şanssızlığımız ya belediye Bekir Kaya’ya geçtiğinde yurtsever  mahallerinin yollarını asfaltlıyor hem de öyle bir yapıyor ki sanki E-5 karayolları. Ses çıkarmadan mayın yerleştirmek gerçekten çok zordu. Hiç unutmam, Sürmeli’de sokağa mayın için kazı yaparken, Rêber arkadaş toprağı bir arkeolog havasıyla inceliyor, arada kokluyor, ışığa tutup rengine bakıyor… “Heval Rêber ne yapıyorsun? İşimiz var.” dediğimde, heval bu toprak çok farklı, hem kokusu hem de rengi çok tuhaf onun için bakıyordum. Şehit Deniz gülmeye başladı, ben de gülerek heval burası eski kanalizasyon kanalı bunu bilmek arkeolog olmayı gerektirmiyor dedim. Rêber arkadaş bozulmuştu. Bana bir şey diyemeyince gülmeye devam eden Ş.Deniz’e kızdı.

Bir militan için yaşanılması en zor şey, yoldaşların kanının son damlasına kadar savaşırken, yürüttüğü savaşın yetersizliğinden kaynaklı yoldaşların akıttığı kandan bir damla olamamaktır. Biz en zor olanıyla sınanıyorduk, her sınav ardında bir hakikat tanesi saklı tutar ve hakikate ulaşmak savaşımla olur. Bir devrimcinin sınav notunu tarih belirler ve biz tarih karşısında tüm çabalarımıza rağmen kesin başarıyı yakalamamıştık. Çünkü tarih asla gerekçeleri kabul etmez. Wan’ın mahalleri çok büyük sokakları çok geniş ve bir sürü girişleri vardı. Xaçort mahallesinin 9 ana girişi vardı. Onun için tüm mahalleyi tutamazdık sayımız yetmiyordu. Ama Cizre ve Sur’u yalnız bırakamazdık. Şehit Fırat mahallesini Şehit Pale, Şehit Agır arkadaş ve diğer arkadaşlar  birlikte tutacaklardı. Şehit Rêber arkadaşla birlikte Sürmeli mahallesi tutacak düşmanın dikkati dağıtılacaktı. Fakat Şehit Fırat mahallesi daha başlamadan büyük bir baskın oldu, arkadaşlar çok zor kurtulabilmişlerdi.   Sürmeli mahallesinde ise sadece bir gece çatışmalar oldu, geri çekilmek zorunda kalındı.

Rêber arkadaş, hiçbir zaman yaşam coşkusunu yitirmedi hep büyük bir inanç ve heyecanla yaşadı. Defalarca  düşman baskınlarından atikliği ve soğukkanlılığıyla kurtulmayı başardı. Arkadaşlar arasında artık kimse Rêber arkadaşla çalışmasın hep baskın yer o kurtulur olan size olur gibi şakalar yapılırdı. Rêber arkadaş kızsa da yine de yapılırdı. En son bir baskın oluyor bu sefer kurtulma anını yakalayamıyor Şehit Rêber. Acımasız ve ihanetle yoğrulmuş ölüme Alişer arkadaş ile birlikte yakalanıyor. Rêber arkadaş Sur’un  yalın yürek büyüyen çocuklarındandı. Sur’un direniş ruhu olan Çiyager yoldaşla bütünleşip, Sur’ a doğru yoluna devam etti. Wan Rêber arkadaşı hep yaşayacaktır.

 

 *************************** İKİNCİ BÖLÜM ***************************

 

  YAZILAR